tarafından Sadık Yalsızuçanlar | May 27, 2020 | Hikâye
Deli Nuri, iftara yakın, susamlı pide, et ve lağım kokan kasap pazarının girişinde dolanıyordu. Kendi kendine, “hadi yokluk kabesine, yokluk kabesine…” diye söyleniyordu. Kasap Ali, “Nurii” diye seslendi. Adam döndü. “Gel” diye işaret etti. İçinde muhtemelen ciğer...