 |
Derin devlet tartışmalarına bir katkı...
Türkiye'de devletin 'derin'liğinden çok 'sığ'lığından söz edenler haklı olmakla birlikte, 'derin devlet' dendiğinde hukuk dışı, zorbalıkla iş gören, siyasal ve ekonomik çıkar sağlamak için silah kullanan, cinayet işleyen, kendi halkına zulmeden bir yapının anlaşılması, Ergenekon soruşturma süreciyle birlikte gerçeklik ve haklılık kazandı.
tamamı... |
 |
 |
'Her şey o kadar berrak o kadar yeni'...
Yaşlı ve yorgun dünyamız, birkaç yüzyıldır bir daralma, bir kabz hali yaşıyor. Bunu, dünyanın iki büyük manevi merkezinden biri olan İstanbul ve İstanbul'u merkez olarak hisseden büyük coğrafyanın insanları olarak bizler daha sert biçimde yaşıyor, hissediyoruz.
tamamı... |
 |
 |
Etiyle ve Kanıyla Yazanlar...
'Kimse yazarla okur arasına girmesin' diyor Oğuz Atay'a ilişkin bir yazısında Enis Batur.
Eser kuraldan önce geldiği için, 'öykü'nün herhangi bir meselesi üzerine konuşmak da, Batur'un dediği gibi, okurla yazar arasına girmektir aslında.
tamamı... |
 |
 |
Şikayet'in Hikayet'i ya da Kıssa İle Firar Etmek...
Kıssa, mesel, menkıbe, hikaye, öykü...adına ne denirse densin her anlatı, Bursevi'nin Mesnevi şerhindeki beyanı üzre, 'şikayet'in hikayet'inden ibarettir.
tamamı... |
 |
 |
Örtü üzerine çeşitlemeler...
Nuriye Akmanın yeni romanı Örtünün (Doğan Kitap) Hz. Mevlanadan alınmış olan mottosunu okurken Wıttgensteinın bir cümlesi çağrıştı : 'Dil, düşünceyi örter.
tamamı... |
 |
 |
'Şeytan Sarmalı'...
Kadir Tanır'ı, Mavera'da yayınlanan birbirinden güzel öyküleriyle tanımıştım. Seksenli yılların başlarıydı, okumak üzere Ankara'ya geldiğim günler. Seksen Eylül'ü üzerimize henüz bir kabus gibi çökmeden, bir yıla yakın, edebiyat dergilerini düzenli izledim.
tamamı... |
 |
 |
'kız kız kızıl kızılderili' şiirler ya da ultra-zone'da ultrason...
Saatler/Geyikler'den beş yıl sonra (arada toplu şiirler Anemon'u saymazsak) Lale Müldür bizi o güzelim şiirsel haberlerinden yoksun bırakmaktan vaz geçti ve yapacağını yaptı.
tamamı... |
 |
 |
Gömleğimize Değen Berrak Bir Türkü Ya da Cafer Turaç Şiiri...
Cafer Turaç'ın şiiri, hem geleneksel sesi taşıması hem de modern yaşamın kaosunu derinden derine eleştirerek, bir iç huzuru, manevi-inisiyatik bir öğretinin sükunetini, irfani bir rüzgarın bir çöle ve yangın yerine çevrilmiş olan modern zamanlara bağışladığı imkanları bünyesinde taşır.
tamamı... |
 |
 |
KİRPİ'Yİ ÖZLEMEK...
Yeni bir yayınevi ve bir ilk 'roman': Romanevi ve Kirpi. Özellikle tırnağa alıyorum zira, romandan ziyade 'anlatı' aslında. Öykü, hikaye, menkıbe, hatta 'efsane', masal da denebilir Kirpi'ye. Gerçeğin ta kendisi, gerçekten daha gerçek de denebilir.
tamamı... |
 |
 |
'DOĞRU, SENİN OMURGAN, DİREĞİN, ELİNDEKİ ASA İKEN...'
İnşa etmeye, oturmaya ve düşünmeye ilişkin ünlü yazısında Heidegger, dilin insana çağrısından söz ederken, bir bakıma dünyanın nurunun çekildiğini söyler : 'Dil, insandan sade ve yüce konuşmasını geri almıştır. Ama böylece dilin ilk çağrısı dilsiz kalmaz, sadece sessizleşir.
tamamı... |
 |
 |
Bizi Bir Araya Getiren Hikaye...
Ayfer Tunç'un Can Yayınlarından yeni çıkan Evvelotel'ini okurken, sanatın kozmik dilinin ancak bizi bir araya getirebileceği dolaştı sürekli zihnimde...
tamamı... |
 |
 |
Jüpiter Neden Dünyanın En Yakın Dostu Değildir...
Hemen belirteyim, başlığın okuyacağınız yazının içeriğiyle herhangi bir ilgisi yok. Böylesi bir soru zihnime hiç gelmemişti, ta ki Çiler İlhan'ın Artemis Yayınlarınca yayımlanan, 'Rüya Tacirleri Odası'nı okuyana kadar...
tamamı... |
 |
 |
Samiha Ayverdi'nin Yusufçuk'u Üzerine...
İnisiyatik geleneğin modern zamanlarda en saf ve katışıksız adlarından biri merhume Samiha Ayverdi'dir. O geleneğin günümüzde gürbüz ve bereketli bir damarına mensubiyeti olduğu gibi, ömrü boyunca elinden düşmeyen kalemiyle onlarca esere de imza atmış ve eserlerinin çoğunda tasavvufi neşve dile gelmiştir...
tamamı... |
 |
 |
Gönlün Kutlu Hüznü...
Mustafa Kutlu'nun neyi anlatırsa anlatsın, aslında alttan alta bizi hep bir hüzün yatağında yürüten o sıcak, samimi ve dolaysız hikayelerini yakinen tanıyabilmek için en azından Eğin'i görmek gerekir...
tamamı... |
 |
 |
'En Uzun Gece'ye Dair...
Arkakapaktaki, 'hayatında herkesten ve her şeyden fazla sevdiği erkekten kaçarak Güneydoğu'nun dağlarında uluslararası bir araştırma grubuna katılan bir kadın' cümlesini okuduğumda 'dışardan', turistik ve oryantalist bir bakış açısıyla karşılaşacağımı sanmış, gerilmiştim...
tamamı... |
 |
 |
Dünya mı Bu Dünya mı?...
'Edebiyat ve İktidar' için 'iktidar'ın tanımına, iktidarın tanımı içinse Guenon'a ihtiyacımız var. Eğer 'bu dünya'dan söz ediyorsak o zaman 'Alemin Hükümdar'ına başkaldıran bir iktidar bizi bekliyor demektir.
tamamı... |
 |
 |
Denize Açılan Kapı'ya Doğru...
Modern Türkiye öykücülüğünün, kendine özgü dili ve dünyasıyla en dikkate değer, en derinlikli ve özgül gramere sahip adlarından olan Rasim Özdenören'in, hikayecilik macerası, aynı zamanda 'biz'im acılarımızın ve anılarımızın da tarihidir...
tamamı... |
 |
Çok sesli bir öykü dili... |
 |
 |
Ölüm öyküleri...
İnci Aral'ın, 'Ruhumu Öpmeyi Unuttun'unu okurken zihnimde hep Wıttgenstein'ın 'ölüm yaşanılmaz' belirlemesi dolaşıp durdu...
tamamı... |
 |
 |
Filmler hayatlar aşklar...
Kurtlar Vadisi Irak'ı seyreden bir 'büyüğümüz', 'gerçeklerle tıpatıp aynı' demişti. Filme ilişkin Türk ve dünya basınında yüzlerce haber, yorum, açıklama yayınlandı, yayınlanıyor...
tamamı... |
 |
 |
"Gönül Yarası" Ya da Türkiye'nin ve d(D)ünya'nın Halleri...
Bir kaç yıl önce, rahmetli Bülent Oran'a ilişkin bir belgesel film çekiyordum. Filmin içinde bir kısmını kullanmak üzre genişçe bir söyleşi gerçekleştirmiştim. Bülent Oran, (ehli bilir) senaryo üretiminde tartışmasız şampiyondur...
tamamı... |
 |
 |
Bir Nefes Birkaç Soluk...
Nuriye Akman'ın Nefes'i alıp eve getirdiğimde, öteden beri yapageldiğim gibi bir solukta okuyabilirim sanmıştım. Ama beni yanılttı. Birkaç solukta ancak kapağını kapatabildim. Nefes için sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Romanı sevdim.
tamamı... |
 |
 |
Harem'den Mahrem Anılar...
L&M Yayınları, Harun Açba'nın hazırladığı değerli bir kitabı kültürel yaşamımıza sundu: Bir Çerkes Prensesinin HAREM HATIRALARI. Değeri, (eğer sahihse kaynağı) bir belgeye dayanmasından ve dolayısıyla tartışmalı da olsa tarihe düşülmüş bir dipnot olmasından ve 'yazan'ının Osmanlı'nın en çok merak edilen ve en az bilinen bir yerinden, Harem'inden geliyor.
tamamı... |
 |
 |
'Soğuk Bir Gazoz İster misin Yavrum?'...
NARO'culara müjde, nihayet gurularının kitabı çıktı! 'Soğuk Bir Gazoz İster misin Yavrum?'la, Alço fenomenini ebedileştirdi ve kayıtlara geçirdi. Seyhan Sevinç, Alço'nun kişisel, toplumsal ve sinematoğrafik tarihini yazdı.
tamamı... |
 |
 |
Bir 'İlk Roman' (mı?) : Pembe Cadillac...
İnsan bi yaştan sonra artık roman okuyamıyor (mu?) Yoksa, ilkgençlik yıllarında zihnini binlerce öykü ve roman kişisiyle doldurmanın getirdiği bıkkınlık mı? Yaşlılık belirtisi bir zihin (ruh) yorgunluğu mu? Yine de Mine Artu, Pembe Cadillac adlarını görünce bi merakla uzandım kitaba.
tamamı... |
 |
 |
Çocuk Edebiyatı/Edebiyatın Çocuğu...
"Y diye biy hayf yoktuy"
Mevlana İdris'in bu haberinden de anlaşılıyor ki, çocukluk insanın ilksel tabiatıdır. İnsan-ı kâmil doktrininin yanısıra, arifler bir de insan-ı kadîm'den söz ederler...
tamamı... |
 |
 |
Bermuda üçgeni...
Başlık ağır görünebilir ama, Türkiye'de yazar-yayıncı-okur ilişkisi bana öncelikle bunu hatırlatıyor. Kitap bir 'mal' olunca, ister istemez, 'piyasa'nın isterleri devreye giriyor...
tamamı... |
 |
 |
Yazarlığın özüne dair...
Hangi yazıdan/yazardan söz ettiğimize bağlı bu ama, esas itibariyle yazma eylemi dendiğinde ben, kendi payıma; insanın mücerret varlığındaki noksanı ikmal çabasını anlıyorum...
tamamı... |
 |
 |
Gelenek deyince...
Gelenek'ten muradımız nedir buna bakmalı önce derim. İnisiyatik geleneği kastediyorsak Türkiye şiirinin hali içler acısı bu bakımdan. Sezai Karakoç'tan sonra manevi gelenekle gürbüz bağları olan şiir yok gibi...
tamamı... |
 |
 |
'Hak Bir Gönül Verdi Bana/Ha Demeden Hayran Olur'... Hayret'i, 'şaşma, şaşırma, şaşakalma, ne yapacağını bilememe'yi de içerir biçimde hatta, Heidegger'in, Nedir Bu Felsefe?'deki kastını da içine alarak; daha çok, Yaratıcı'nın varlığı karşısında dimağın kamaşması olarak kullanıyorum...
tamamı... |
 |

|
Gülme! Bu senin hikâyen...
Nejat Turhan'ın 'Öküzler Kitabı', bir alt metin olarak 'boğalar kitabı' biçiminde de okunabilir. Yazar bu insanlık 'durumu'na ironik bir bakış atıyor.
tamamı... |